TÜKETİCİNİN CAYMA HAKKI


 Tüketici olarak bilmemiz gereken en önemli kanuni haklarımızdan biri: CAYMA HAKKI

    Bu hak ile hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir, özellikle internet üzerinden sıkça tarafı olduğumuz mesafeli satış sözleşmesi açısından aldığımız malı geri verip ödediğimiz ücretin iadesi isteminde bulunabiliriz. Örneğin internetten bir saat satın aldınız ve saati kolunuza taktığınız ancak beğenmediniz. Bu saatin iadesi için beğenmediğinizi dahi söylemenize gerek kalmadan satıcıya karşı cayma hakkınızı kullanabilirsiniz. Satıcı da bu malın karşılığında ödenen ücretin iadesini gerçekleştirmek zorunda kalacaktır. Cayma hakkı süresi mesafeli sözleşmelerde 14 gündür. Bu süre malın veya hizmetin tüketiciye teslimi ile başlar.[1]

   Mesafeli sözleşmelerde cayma hakkı kullanılabiliyorken satıcı ile mağaza içi, dükkan alışverişinde peşin alımlarda bu haktan yararlanamıyoruz. Firmaların kendi uygulamaları ile oluşturdukları cayma hakkı müstesna. Yani kanunumuzda peşin satışlarda cayma hakkı düzenlenmemiş. Mamafih taksitli satışta cayma hakkı düzenlenmiştir. Peşin alım yerine en azından iki taksitle sözleşmeyi taksitli satış sözleşmesine sokarsanız 7 günlük cayma hakkınızı kullanabilirsiniz.

   Başta da söylediğimiz gibi cayma hakkı hiçbir gerekçe gösterilmeden kullanılabilecektir. Mamafih tüketiciden cayma hakkını kullanması nedeniyle hiçbir ücret kesilemez. Kargo ücreti de buna dahildir. Saat örneğinde cayma hakkınızı kullandınız diyelim. Satıcı “Ben boşuna mı yolladım bu malı sana? Kargo ücretimi ödeyeceksin.” diyemez. Kanun burada da tüketiciyi korumuş; kargo ücreti dâhil tüketici cayma hakkını kullanması nedeniyle hiçbir ücret ödemez. Hatta tüketicinin cayma hakkının kullanımında satıcının, yöntem sunması, işi kolaylaştırması gerekir. Örneğin “orada şubem var, şu kodla bırakabilirsin” gibi.

   Sıkça rastladığımız bir başka sözleşme: Finansal Kiralama Yöntemi ile Daire Satımı. Bu sözleşme bir Leasing sözleşmedir. Ne demek bu? Yani tüketici bir dönem kiracı, kira dönemi bittiğinde malik sıfatını elde ediyor. Peki, bu sözleşmenin cayma hakkıyla ne alakası var? Çok alakası var. TKHK, Taksitli Satış Sözleşmeleri başlıklı maddede finansal kiralama işlemlerinde cayma hakkının kullanılamayacağına dair hüküm koymuştur. Bu nedenle bu sözleşmede cayma hakkının kullanılamayacağı ileri sürülmektedir ancak kanunun gerekçesine gidildiği zaman finansal kiralama yöntemiyle yapılan satışların Konut Finansmanı Sözleşmesi olduğuna dair atıfların mevcut olduğu görülmektedir. Konut Finansmanı Sözleşmesi de içerisinde cayma hakkı barındıran bir sözleşme olduğundan; Konut Finans Yöntemi ile Daire Satımı da Konut Finansmanı Sözleşmesi içerisinde yer aldığından; Konut Finans Yöntemi ile Daire Satımında da cayma hakkının kullanılabileceğini söyleyebiliriz.

   Cayma hakkının kullanılamayacağı görüşü, bu sözleşmenin Taksitli Satış sözleşmesi içinde değerlendirilmesi gerektiğini iddia edenler tarafından öne sürülse de sözleşmenin amacına baktığımızda konut edinmek olduğunu hatta müteahhit firmaların önlerindeki cayma hakkı engelini bertaraf ederek konut satışı yapmak amacıyla bu yola başvurduğunu dahi söylememiz yanlış olmaz. Yani müteahhit firmaların sattıkları konutların cayma hakkının artmasıyla bir engel koymak istemeleri üzerine konutlarını Finansal Kiralama ile satmak istemelerine neden oldu. Bu konuyla alakalı ilk derece mahkemesinin cayma hakkının kullanılabileceğine dair kararı olsa da en son istinafta inceleme sürmekte idi.



[1] {YARGITAY HGK, E.2018/544, K.2018/1421, 04.10.2018, “Cayma hakkı, bir malın veya hizmetin tüketiciye teslimi ile başlar.”}


KAYNAKÇA

·        YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, E.2018/544, K.2018/1421, 04.10.2018

·        TÜKETİCİ HUKUKU UYGULAMALARI, AV. BUĞCAN ÇANKAYA

·        TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDAKİ KANUN(TKHK)

ü  MADDE 17

ü  MADDE 18

ü  MADDE 32

ü  MADDE 43

ü  MADDE 48

Yorumlar

Popüler Yayınlar