Sol Ayağım - Christy Brown

   

   Düşün ki beyin felci ile doğmuşsun ve sadece sol ayağını kullanabiliyorsun. Diğer organlarını istediğin gibi hareket ettiremiyor, elinle yemek dahi yiyemiyorsun. Neler başarabilirsin? Bu hayata küsmek için sebepler aramak yerine ayağa kalkıp dimdik bile duramıyorsan, çekilmez çileden başka ne olabilirsin ki? Dur! Vazgeçme hemen! Sen de bir şeyler başarabilirsin, tıpkı tüm bu duyguları yaşayan, yeni şeyler öğrenerek kendini ispatlayan ve tüm dünyaya yazarlığını duyuran Christy Brown gibi.

   Doğuştan konuşma yeteneğine sahip olamayan ve bedeninde istediği gibi hareket ettirebildiği yalnızca sol ayağı bulunan Christy Brown, annesinin umut dolu bakışları altında gösterdiği destek ve kendisinin de sarf ettiği çaba ile yazarlık hayatına ‘’A’’ harfi çizerek başlar. Brown, zihinsel özgürlüğünün anahtarını, sol ayağının parmaklarıyla yaptığı o küçük işaretlerde olduğunu keşfederken, ailesinin ona bakışlarında da bulduğu başarma hissiyatını dolu dolu yaşar.

   Biraz daha büyüyüp durumun farkına vardıktan sonra pek ender mutlu olan Christy, ne kadar çaresiz olduğunu düşünmeye başlar, top oynayan kardeşlerini evin penceresinden izlerken, ona gülümseyen ve selam verenlere karşı kolunu bile kaldıramamanın vermiş olduğu üzüntü, onu kıskançlığa sürükler. Karamsarlıkta boğulmamak adına kendini yeni faaliyetlere yönlendirmek istemesi üzerine resim yapmaya başlar, yaptığı resimlerin beğenilmesi, onun bu işten zevk almasını arttırır.

   İyileşebilme adına fizik tedavi görmesi gereken Christy’nin sol ayağından vazgeçmesi gerekir. Sol ayağı onun her şeyidir. Yazıyı sol ayağıyla yazar, resmi sol ayağıyla çizer, iletişimini sol ayağıyla kurar. Yine de sol ayağını, tedavi için kullanmaktan vazgeçen Christy, tedaviye devam ederken farklı arayışlar içerisine girer ve kardeşi aracılığıyla yazmaya başlar. Daha sonra aldığı destek ile sol ayağını da kullanmaya başlayarak otobiyografisini yazar. Şimdi ise dünyaca ünlü ressam ve yazardır.

   Hayatta bazılarımız birçok şeyden mahrum kalırız. Bize verileni kullanmak yerine verilmeyenleri düşünerek kendimizi üzeriz. Ancak elimizdekini geliştirme olanağı, çabamızla birleşince, hayretler içerisinde bırakacak derecede eserler ortaya çıkarabiliriz. Christy Brown, bunun en güzel örneklerinden biri.