DÜNYANIN EN GÜZEL KADININA
Gecenin bir yarısı sen düşüyorsun aklıma. Gurbette olmanın vermiş olduğu
hüzün kaplıyor içimi. Bir anda gülüşün geliyor gözlerimin önüne ve sana olan
sevgimi açığa vurmak istiyorum. Hemen kelimelere sarılıyorum. Onlar yardımcı
olacaklardır bana. Sonra da onlara kızıyorum; sana olan sevgimi anlatmada
yetersiz kalıyorlar diye.
Elimdeki oyuncak arabayla oynarken, halının çizgilerinden yol yaptığımı fark
eden şefkat dolu gözlerini, başımı kucağına koyduğumda saçlarımla oynayan ellerini
ve eve akşam ezanından sonra geldim diye bana kızgın olan yüz ifadeni özlüyorum.
İlk kez evden ayrılırken tutamadığım gözyaşlarımın sebebi sensin. İlkokulda yakama altın taktıklarında seni gururlandırdığım anı
tekrar yaşamak o kadar çok isterdim ki. Nuray öğretmenle tekrar konuş anne.
Tekrar söylesin ne kadar terbiyeli bir çocuk olduğumu ve eklesin; ‘’oğlunuz çok
zeki ama hiç çalışmıyor’’. Her sabah okula giderken ‘’çantan hazır mı?’’ diye
yine sor ve ekle ‘’kaç defa söyleyeceğim şu çantanı akşamdan hazırla diye’’.
Bir insanın varlığı gerçekten bu kadar etki eder mi duygulara? Aldığı
her nefes bize de nefes olur mu? Anne, bana tekrar bakar mısın şefkat dolu
gözlerinle? Tekrar adımı haykırır mısın ‘’Seyfettin hadi kalk’’ diye? Ben yine
eskisi gibi senin sesinle uyanmak istiyorum. Anne, seni çok seviyorum.
Çok içten bir yazıydı
YanıtlaSilTeşekkür ederim
Sil